Eklem yüzeyini kaplayarak yağlama sağlayan eklem kıkırdağı, hareket sırasında oluşan stresin dağıtılmasında ve şok kuvvetlerinin absorbe edilmesinde önemli rol oynar. Ancak yaşam beklentisinin artması ve obezitenin artması nedeniyle yıllar içinde kıkırdak hastalıklarının görülme sıklığı artmaktadır.
Eklem kıkırdağı hasar gördüğünde kendi kendini yenileme yetenekleri sınırlıdır. Eklemlerin yüzeylerini kaplayarak kayganlığı sağlayan ve elastik yapısı nedeniyle eklemler üzerindeki stresin dağıtılmasında ve eklemdeki hareket sırasında şok kuvvetlerinin absorbe edilmesinde rol oynayan kıkırdak dokusu vücudumuzda çok önemli işlevleri yerine getirir. Eklemlerin tüm yüzeylerini kaplayan, kan damarı içermeyen ve eklem sıvısından beslenen bağ dokusu olan kıkırdak, kan damarı içermediği için hasar gördüğünde kendini iyileştirme yeteneği oldukça sınırlıdır. Kıkırdak dokusu, kıkırdak hücreleri, kollajen, su ve proteoglikanlar (hyaluronik asit, glukozamin) adı verilen bileşenlerden oluşur.
Kıkırdak dokusu görülme sıklığı artmaktadır.
Kıkırdak dokusu insidansı yıllar içinde artmaktadır. Bu artışın nedenleri, artan yaşam beklentisi ve obezite oranlarındaki artıştır. Eklem çevresinde kas güçsüzlüğüne neden olan fiziksel aktivite eksikliği eklem üzerindeki stresi artırır ve kıkırdak hastalığına neden olur. Diğer yaygın nedenler arasında mesleki aşırı yüklenme, spor yaralanmaları, genetik yatkınlık, romatolojik hastalıklar ve eklemlerdeki bağ ve menisküs yaralanmaları sayılabilir.
Eklem ağrısına dikkat
Eklem ağrıları, kıkırdak hastalıklarının en sık görülen şikayetlerinden biridir. Eklemlerde kıkırdak hasarı büyüdükçe hareket kısıtlılığı oluşur ve tedavi edilmezse bu eklem deformitelerine neden olabilir. Bazı hastalarda kıkırdak hasar gördüğünde eklem şişmesi gibi reaktif semptomlar da gelişebilir. Hastalık eklemde yayıldıkça krepit dediğimiz eklemden hareket sırasında gürültü gibi şikayetler eklenebilir.
Teşhis Altın Standardı: MRI
Eklem kıkırdağı hastalıklarında ultrasonun yeri sınırlı ve yetersizdir. Eklem kıkırdak hastalıklarını teşhis etmek için en sık kullanılan yöntemler radyografiler ve MRG’dir. Özellikle MRG, eklem kıkırdağı bozukluklarına eşlik edebilecek bağlar ve menisküs gibi lezyonları saptadığı için teşhiste altın standarttır.
Tedavi seçenekleri
Hasta fazla kilolu ise hastalığın tedavisine kilo kontrolü ile başlanmalıdır. Kilo vermek birçok hastada şikayetlerin azalmasına ve hastalığın daha yavaş ilerlemesine neden olur.
Ağrı kesiciler hastalığı tedavi etmese de erken dönemde veya ameliyat olamayacak hastalarda şikayetleri azaltmak için kullanılabilir. Yeterli bilimsel kanıt bulunmamakla birlikte oral glukozamin ve kolajen tabletleri ülkemizde ve yurt dışında yaygın olarak kullanılmaktadır. Steroidler, hyaluronik asit, PRP, kollajen gibi eklem içi enjeksiyonlar hastanın şikayetlerini geçici olarak gidermek için kullanılır. Kıkırdak hasarı sınırlı olan gençlerde artroskopik girişimler ve mezenkimal kök hücre uygulamaları faydalıdır. Tüm eklemi etkileyen yaygın bir hastalık olan artroz (kireçlenme) durumunda eklem protezleri hastanın şikayetlerini ortadan kaldırarak yaşam kalitesini yükseltir.