İnsan psikolojisi, özellikle bu hızlı ve robotlaşan Dünya’da çok daha vahim bir duruma gelmiştir. İnsanlar kendilerini adeta teknolojik cihazlara bağlamış ve adapte etmiş durumda. İnsan hayatlarını bilinçsiz kullanıldığında olumsuz etki yaratan bu durumlar da ise teknolojinin büyümesi ile birlikte insanlar adeta doğal hayatlarından sanal hayata geçişler yaşanmaktadır. Bu cihazlara ulaşamadığında sinir krizi geçiren insanlar, bir üst modelini alma hırsıyla kendi kendini parçalayanlar ve daha birçok örnek gösterebiliriz.
İnsanlar Teknoloji sayesinde, daha şundan 50-60 yıl öncesi yaşamış insanların göremediği veya haberdar olmadığı şeylerden anında haberdar olmaktadır. Her şeye daha hızlı ulaşmakta ve bu hız insanlarda tahammülsüzlüğün hat safhada olmasını doğurmuştur. İnsanlar televizyonlarda veya sosyal ortamlarda gördüğü Dünyanın güzel taraflarını hayal etmekten, Doğuştan zengin kişilerin yaşamlarını ya da zengin kesim hikâyelerini anlatan dizileri izlemekten ve ya hayatı olduğu gibi yaşamayı unutmuş ve her şeyin daha iyisini isteme arzusu duyulmuş. Bu durumda sonu gelmeyen mutsuzluktan başka bir şey değildir. Peki, bu hayatta Pozitif düşünmek için, yol haritamız ve düşünce tarzımız nasıl olmalı biraz da bundan bahsedelim. Bir kitapta okumuştum. Dünyada aşılamayacak ya da çözülemeyecek hiçbir engel yoktur. Üstesinden gelemediğimiz engeller, kendi zihnimizde yarattığımız engellerdir. İnsanlar zihinlerinde genellikle en zor gerçekleşme ihtimali olan bir hedefi belirleyerek ona odaklanıyor. Tabi bu hedefe genelde ulaşılamadığı için sonunda travmalar, psikoloji bozukluğu gibi durumlar ortaya çıkıyor. İnsanlar, çalışmadan ya da emek harcamadan birçok hayalin gerçekleşmesini beklenirken zihinlerini yormaktan bıkmazlar.
İnsanlar pozitif düşünmeyi zihinlerine yerleştirmeli hayat felsefelerini bu anlamda sabitlemeleri gerekmektedir. Mesela insan, son model bir arabaya binemeyebilir, ama rengini çok sevdiği küçük bir arabayla mutluda olabilir. İnsan, Çok lüks bir evde yaşayamayabilir ama dekorasyonu nu kendi yaptığı bir evde daha mutlu olabilirler. Hayata bakış açımız her daim böyle olmalı. Bırakalım şu hayallerimizin köşelerinde ki güzel bahçeleri diğer unsurları. Çevremizde ki ağaçlar için şükredelim.. Mutlu olmak ve ya mutlu olabilmek bu kadar kolayken güçleştirmenin kimseye getirisi olmaz.