Bir dildeki sesli ya da yazılı metinleri diğer dillerde ifade etmeye genel olarak çeviri denir fakat çeviri yapan kişiler çevirdikleri metnin sesli ya da yazılı oluşuna göre farklı isimlerle anılırlar. Sözlü çeviri yapan kimselere tercüman denir. Sözlü çeviri, yazılı çeviriye göre daha zor ve daha çok dikkat ve özen gerektiren bir iştir. Bu nedenle de sözlü çeviri yapmak isteyen kimselerin yani tercüman adaylarının da çok iyi seçilmesi gerekir. Adaylar bu konuda yeterince iyi olup olmadıklarını dürüst ve tarafsız bir şekilde değerlendirmelidirler.
Birden fazla dil bilen, yeni diller öğrenmeye karşı ilgi ve merak duyan birçok kişi tercüman olarak çalışabileceği işler aramaktadır. Fakat tercümanlık dil bilmekten, dillere ilgi duymaktan daha öte bir iştir. Her şeyden önce tercüman olmak bir birikim gerektirir. Tercüman adayı kimselerin çeviri yapacakları tüm dillere en üst düzeyde yani ana dil seviyesinde hakim olması gerekmektedir. Ancak dil bilmek de yeterli değildir. Dilin özelliklerini, cümle yapısını, sözcüklerini bilmenin yanı sıra dilin ait olduğu kültürü, halkın yaşayışını, günlük söyleyişleri de bilmek gerekir.
Dil becerisinin yanı sıra tercümanlar sözlü çeviriyle ilgilendikleri için tercüman olmak isteyen kişinin duyduklarını hiçbir ayrıntıyı kaçırmadan çevirebiliyor olması gerekmektedir. Sözlü çeviri tam bir yetenek işidir. Üniversitelerin ilgili bölümlerinde öğrencilerin sözlü ve yazılı çeviri arasında tercih yapmaları gerektiğinde birçok okulda sözlü çeviriye yani tercümanlığa yönlendirilecek öğrenciler okuldaki hocalarının da yardımıyla seçilmektedir. Kişi bu konuda yetenekli olup olmadığını iyi değerlendirmelidir. Ayrıca tüm işini dikkatli ve özenli yapan kişiler olması da tercümanların başarı olasılığını arttıracaktır çünkü sözlü çeviri sırasında tercüman başka hiçbir şey düşünmemeli, sadece kendi işine odaklanmalıdır.