Kene, eklembacaklılar sınıfından kan emici ve gözsüz bir dış parazittir. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değildir. Sığır ve köpek kene türleri gözlüdür. Kene ilk olarak 1944 yılında kırım da, sonra 1956 yılında Kongo da tanımlanmış ve sonra aynı hastalık olduğu anlaşılmıştır. Keneler kan emerek beslendikleri için hemen tüm yabani ve evcil hayvanların
( inek, koyun, köpek, kemiriciler, yerde beslenen kuşlar vs. ) üzerinde bulunabilir ve bu hayvanlardan insana geçebilirler. Keneler ayrıca, çalılık ve yeşil, yüksek otlu alanlarda bulunabilirler. Keneler beslenmek için doğrudan insanlara da geçip ısırabilirler. Bu nedenle daha çok kırsal bölgelerde ve hayvancılıkla uğraşan kişilerde görülmekle birlikte kentsel alanlarda ki uygun ortamlarda da bulunabilirler. Kene omurgasız bir canlıdır. Tip olarak böceklere benzer ancak 8 bacaklı oluşu ile diğer böceklerden kolayca ayırt edilebilir. Kenelerin boyutları ortalama yetişkin bireylerde 5mm olur. Fakat kan emme işlemini henüz bitirmemiş bir dişi kene yaklaşık 1,52cm kadar olabilmektedir. Kenelerin renkleri koyu kahverengi ile kırmızı kahverengi arasında olup, beslenme tipleri dış parazittir. Keneler kan ile beslenirler ve her türlü memeli kanı besin kaynağı olarak kullanılabilmektedir. Kenelerin tek istisnaları köpeklerdir. Köpeklerin kanını besin olarak kullanamazlar. Keneler kan emmedikleri zamanlarda çimenlerin üstü, çalılık alanlar, kümes, ahır gibi hayvanların bulunduğu yerdedirler. Ve insanlara ulaşma yolları da ya hayvanların üzerinden ya da çimen ve çalılık bölgelerinden direk olarak geçmektedir. Kene ayrı eşeylidir ve yumurta ile çoğalır. Dişi kene yumurtalarını yaprak, çöp ve ya hayvan kılları arasına bırakır. Kenelerin gelişimlerinde metamorfoz vardır. Kene yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkar. Bunlar bir pupa devresi geçirerek 8 bacaklı tam gelişmemiş yavrulara dönüşürler. Kene yavruları bir pupa safhası geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Kenelerin vücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11 – 12mm ye kadar şişer. Erginlerinde 4 çift bacak bulunur. Kenelerin bacaklarının uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. Kene iyice şiştikten sonra kendini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot ve ya ağaçlara tırmanırlar. Kenelerin ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Keneler ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdir de üzerine düşüp dersine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. İnsan evcil hayvanlarda kene parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zararlıdır ve birçok bakteri de üretmektedir. Kan emen bir keneyi deriden bilgisizce söküp atmak hastalık bulaşma riskini artırdığından oldukça tehlikelidir. Çünkü çıkarılmaya çalışılan kene tepki olarak midesinde bulunan, mikrop ve bakterilerle dolu kanı tekrar geriye boşaltır. Kenelerin kan emişi genellikle uzun bir süreçtir. Sinekler gibi hemen sokup kısa sürede kan emişini bırakmazlar. Kan emmeye başlayan kene, ağız kısmındaki hortumunu cilt içine sokar ve doyuncaya kadar çıkartmaz. Bu hortum geri çıkışı engellemek için çıkıntılar içerdiğinden kolay çıkmaz. Bu nedenle keneyi çıkartmak için zorlanmamak gerekir. Çok zorlandığında sıvıyı erken salgılayıp virüsü bulaştırabilir ve ya boru kısmı koparak cilt içinde kalabilir. Ayrıca, yapışan keneyi zorlamak patlayarak enjekte sıvının ve kanının cildimizde çiziklerden ya da gözümüze sıçrayarak bulaşmasına yol açabilir.