Her ne kadar yazılı tercüme ile sözlü tercüme çalışma prensipleri ve hatta koşulları açısından birbirinden farklılık gösterse de, aynı kökten gelen iki ayrı ağaç olarak tanımlanmaktadır. Bu doğrultuda her iki tercüme yönteminin de olmazsa olmaz iki kuralı; birbiri arasında aktarım yapılacak olan kaynak dile ve hedef dile hakim olmaktır. Tercüme yapmak isteyenlerin öncelikli olarak her iki dile hakim olması gerekmektedir. Ancak, günlük hayatlarda kullanılan deyimler ve hatta konuşmalar kültürlerle birlikte şekillendiğinden tercümanın ayrıca her iki dile ait kültürü de oldukça iyi bilmesi gerekmektedir. Bunlara ek olarak bir tercümenin, ister yazılı tercüme olsun ister sözlü tercüme olsun gerçekleştiği süreci şu şekilde ifade edebiliriz; öncelikle kaynak metnin çözümlenmesi gerekmektedir. Bu hususta tercüman gerekli incelemeleri yapar ve genel bir bakışla hedef metnin çözümlemesini yapar.
İkinci aşama olarak, hedef dildeki kaynak metni, aktarımı yapılacak olan amaç dile dönüştürmesidir. Bu aşamada, önemli olan kaynak metnin vermek istediklerini hedef dile tam anlamıyla çevirebilmektir. Bu da kapsamlı bir birikimle birlikte, iyi ifade yeteneği de gerektirmektedir. Çeviri sürecinin son aşamasını ise, yapılan bu aktarımın amaçlanan dilde metin olarak sunulmasıdır. Esasında çeviri süreci bu üç aşamadan oluşmakla birlikte, bu süreçler çevirinin özelliğine göre birbirinin içerisine geçmiş durumdadır. Tercüman kaynak dili çözümlerken aynı zamanda hedef dile nasıl aktaracağını da düşünmektedir. Bu hususta kaynak metnin konusu, tercümanın uzmanlık alanı kapsamına girmelidir.
Tercümanların göz ardı etmemesi gereken bir başka süreç de, özellikle yazılı tercümeler için ön okumadır. Sözlü tercüme içinse bu aşama, zihinde tekrar bir ölçme olarak değerlendirilebilir. Metin içesindeki düzenlemeler bu aşamada gerçekleştirilip, herhangi bir yanlış yine bu aşamada düzeltilir. Yazılı metin tercümelerinde bu işlemi alanında uzman dil bilimciler de gerçekleştirebilmektedir.
İster yazılı metin tercümesi ister sözlü metin tercümesi yapmak isteyenler, bu süreçleri göz önüne alarak kaynak metinden, hedef dile yapılacak olan tercümeleri gerçekleştirmelidir. Bu iki ayrı tercüme, yöntemsel olarak birbirinden farklılık gösterse de başlangıç kaynakları aynıdır. Birbirine geçiş yapan bu süreçlerle çeviri tamamlanmaktadır.